26 Mayıs 2008 Pazartesi

Adı gizli şeker ama ipucu verir

Yüksek tansiyonunuz mu var, fazla mı kilolusunuz, kolesterolünüz 200`ün üstünde mi, dört kilodan fazla doğmuş bir bebek miydiniz doktora gitmenizde fayda var. Gizli şekerin risk grubundasınız...

Şeker hastalığı hayat boyu peşinizi bırakmaz. Yemeğinizden içeceğinize, uykunuzdan cinsel yaşamınıza hayatınızın her anında o vardır. Sıkı kontrol gerekir. Savsaklamaya gelmez. İyi de ya şeker hastası olduğunuzun farkında değilseniz... O bekler bekler, bir gün gelir sizi iyice harap ettikten sonra karşınıza çıkar. Adı üstünde `gizli gizli` vurur organlarınızı. Gizli şeker olup olmadığınızı anlamak için onu köşe bucak aramanız gerekir. Gizlidir ama birkaç ipucunu her zaman verir. Yüksek tansiyonunuz mu var, fazla mı kilolusunuz, kolesterolünüz 200`ün üstünde mi, dört kilodan fazla doğmuş bir tosuncuk muydunuz doktora gitmenizde fayda var. Gizli şekerin risk grubundasınız... Bu öyle bir hastalık ki kendini 15 yıl bile gizleyebilir. Ama bulup ortaya çıkartırsanız size her zaman bir şans da verir. Zira gizli şeker `açık şeker` gibi değildir, tedavi edilebilir. Zamanında teşhis sizi ömür boyu diyetten kurtarır. Şimdi söyleyin arayıp bulmaya değmez mi?

* Diyelim ki riskli gruptayım ne yapmam gerekir?

Riskli grubun mutlaka şeker yükleme testi yaptırması gerekir. Çünkü gizli şeker döneminde ne zaman ölçerseniz ölçün açlık kan şekeri normaldir. 15-20 yıl boyunca hep normal çıkar. Oysa bizim için önemli olan tokluk kan şekeridir.

* Gizli şeker kendini kaç yıl belli etmez?

10-15 sene hiçbir bulgu vermiyor. Hastalık başlıyor kan şekeriniz 200`e doğru gidiyor. Ama hiçbir bulgu yok, hiçbir şikayetiniz yok. Bazen biraz fazla su içiyorsunuz vücut 200`e de alışıyor, adapte oluyor.

* Sadece açlık kan şekerine bakılarak bir kişide gizli şeker olup olmadığı anlaşılamaz mı?

Preklinik dönemde, yani gizli şekerin üçüncü döneminde teşhis hiçbir zaman açlık kan şekeriyle olmaz. Ancak glikoz yükleme testiyle olur. Veya tokluk kan şekerini izlemeyle olur. Tokluk kan şekeri 140 ile 199 arasında ise bu döneme glikoz intoleransı diyoruz. Bu gizli şekerin ikinci dönemidir. Bu dönemdeki bir kişi eğer tedavi edilmezse

10 yıl içinde yüzde 70 ihtimalle klinik diyabet hastası olur. Preklinik diyabette ise yani açlık kan şekeri normal ama tokluk kan şekeri 200`ün üzerindeyse ve hasta iyi tedavi edilmezse 1-2 yıl içinde ortaya diyabet çıkar.

* Gizli şekerin tedavi edilip tümüyle ortadan kaldırılması mümkün mü?

Gizli şeker döneminden açık şekere geçişi önlememiz mümkün. Bunun için bir kere hastaların mutlaka ideal kilolarına dönmelerini sağlayacak bir diyet programına geçilmesi gerekir. Gizli şeker döneminde hastada öğün araları kısalır. Yani normal bir insanın öğün aralığı 4-5 saatse, gizli şekerli bir hastada bu süre 2.5- 3 saate iner. Çünkü öğünden 2.5-3 saat sonra kan şekeri düşmeye başlar. Bu yüzden bu dönemde sık aralıklı özel bir beslenme modeli, yani üç ana öğün ve üç ara öğün modeli uygulanır.

* Açık şeker dönemine atlamadan kaç yıl geçirilebilir?

Gizli şeker dönemi 15 yıl, hatta 20 yıl sürebilir. Bu sürenin uzunluğu ve kısalığı çoğunlukla hastanın kendisini ne ölçüde koruyabildiğine bağlıdır. Ama hastalık bulunduktan sonra, hasta hemen ideal kilosuna iner, sağlıklı beslenme programına geçer, düzenli olarak egzersizlerini sürdürürse belki de hayatı boyunca karşısma hiç şeker hastalığı çıkmayabilir. Çok iyi diyet uygulayan hastaların yüzde 80`inden fazlasını diyabete geçmeden bu noktada tutabiliriz.

* Gizli şeker sıfıra indirilebilir mi?

Metabolizmadaki bu bozukluk, aslında genetik bir bozukluk. Yani insülin hormonunun salgı sistemindeki bozukluk. Bu bozukluk vücuttaki yağ oranı arttıkça yani şişmanladıkça daha da şiddetlenir. Buna karşılık vücuttaki yağ oranı azaldıkça ve hasta ideal kilosuna geldikçe de giderek azalır. Hatta hastanın günlük hayatını hiçbir şekilde etkilemeyecek bir çizgiye gelir... Ama sıfırlanma yoktur. Yalnız şunu söyleyeyim. Diyabetli hastalar şişmanladıkça kilo vermeleri daha zor olur. Onun için gizli şeker döneminde kilo verme programını hiçbir zaman ertelememek gerekir.

* Gizli şeker fark edilmezse ne olur?

Bir süre sonra bir septomatik diyabet haline gelir. Tipik bulgularını vermeye başlar. Açlık kan şekeri yükselir, bu dönemde aslında önünüzde 5 yıl vardır. Glikoz intoleransı olursa ve tedavi edilmezse 10 yıl içinde diyabet olur. Preklinik diyabet olursa 3-4 yıl içinde klinik diyabet ortaya çıkabilir. Yani gizli şeker tedavi edilmezse yüzde 70-80 oranında diyabet ortaya çıkabilir.

* Organ hasarı gizli şeker döneminde mi başlıyor?

Organ hasarı tokluk kan şekeri 140`ın üzerine çıktıktan sonra başlar... Ama çok yavaş seyirlidir. Çok uzunca bir süre boyunca sessiz gider. Uzunca bir süre bulgularını vermeyebilir. Ama diyabet daha henüz ortaya çıktığında hastalarda kalp damar hastalıkları, kan yağlarının yükselmesi gibi bulgular saptanabilir.

* Hangi aşamada böbreklerde hasara yol açar?

Hastaların yüzde 10 ila 20`sinde böbreklerde ve gözlerde erken dönem bozulma bulguları bulunabilir. Ama bu dönemde daha çok makroanjiyopati dediğimiz büyük damar hastalığı daha ön plandadır. Büyük damarlar, yani koronerler, beyin damarları ve ayak damarlarında hasar yapabilir. Hipertansiyon gibi bulgular olabilir... Bunlar hastaların yüzde 60-70`inde vardır. Hastaların yüzde 10 ila 20`sinde ise daha erken dönemde mikroanjiyopati dediğimiz küçük damar hasarları, yani göz bozukluğu, böbrek bozukluğu gibi bulgular bulunabilir. Ama altını çizerek söylemek istiyorum. Gizli şeker dönemi hiçbir zaman masum, insana zarar vermeyen bir dönem değildir. Organ hasarlarını o noktadan itibaren oluşturmaya başlar. Ama gizli şekerin bulunması fevkalade önemlidir. Çünkü gizli şeker aslında diyabetin kesinlikle önlenebileceği, tedavi edilebileceği tek dönemdir.

Kalp damar hastalığı olanlar yüksek risk altında!

* Bir kez daha sormak istiyorum. Kimler diyabet açısından risk altında?

Birincisi ailesinde diyabet olanlar. İkincisi 45 yaşın altında şişman olanlar, 45 yaş üstündekiler, 4 kg ve daha ağır bebek doğurmuş olan anneler, doğum kilosu 4 kilodan fazla olanlar, önceden yapılmış glikoz tolerans testinde normalin dışında sonuç alınmış olanlar, yani açlık kan şekeri 100`ün üstünde, tokluk kan şekeri 140`ın üstünde olanlar, tansiyonu 14`e 9`un üstünde olanlar, kan yağları yüksek olanlar, gestasyonel diyabeti, yani hamilelik diyabeti olanlar...

* Kan değerleri ne kadar yüksek olursa risk artar?

Kolestrolü 200`ün üzerinde olanlar, trigliseriti 200`ün üzerinde olanlar, iyi huylu kolestrol dediğimiz HDI `si 35`in altında olanlar, kalp damar hastalığı olanlar risk altındadır. Bu kişilerde henüz gizli şekerin bulguları bulunmasa bile diyabetin ortaya çıkması açısından riskli gruptadırlar. Bu yüzden düzenli kontrol altında olmalıdırlar.

Hiç yorum yok: