Yüksek tansiyon, sabahları ense bölgesinde hissedilen ağrı , nefes darlığı, çarpıntı, baş dönmesi, baş ağrısı, sık idrara çıkarma şeklinde kendini gösteriyor
Yüksek tansiyon hastalarının yarısı hastalığının farkında değil. Halbuki yüksek tansiyon tedavi edilmediğinde birçok hastalığı beraberinde getiriyor. Önlem olarak fazla kilolar verilmeye çalışılmalı, tuz azaltılmalı ve katı yağlardan, sigara ve alkolden de uzak durulmalı.
Kanın damarlar içindeki basıncının artmasıyla ortaya çıkan yüksek tansiyon, insan sağlığını tehdit en önemli hastalıklardan biri. Türkiye genelinde görülme sıklığı yüzde 31,8 olan yüksek tansiyon şikayeti , kadınlarda erkeklere oranla daha yüksek. Yüksek tansiyonla ilgili en dikkat çekici konu ise hastalığa yakalananların sadece yarısının hastalığının farkında olması. Uzmanlar, hastalığa yakalanmamak için fazla kilolardan uzak durulmasını, tuzu azaltmayı ve katı yağlı yiyeceklerden kaçınmayı öneriyor, alkol ve sigaranın bırakılmasını istiyor.
Yüksek tansiyonun etkin bir şekilde tedavi edilmediği takdirde birçok hastalığa neden olacağını söyleyen Hospitalium Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doktor Süleyman Aktürk , "Hastalık için önlem alınmazsa kalp damarlarında tıkanmaya sebep olup, kalp krizlerine ve kalp yetmezliğine neden olur. Ayrıca, böbrek rahatsızlıkları, felç ve görme problemlerini, bacak ve kol damarlarında tıkanmaları da tetikler." dedi. Bu risklere rağmen hastalığı tanı ve tedavisi kolay bir hastalık olarak nitelendiren Aktürk , "Yüksek tansiyonun yol açtığı birçok ölüm, erken tanı ve tedavi ile önlenebilir. Öncelikle hastalığın çok önemli olduğunu kabul etmeliyiz. Sonra yapılması gerekenlere uymalıyız." şeklinde konuştu.
Belirtileri neler?
Yüksek tansiyon, sabahları ense bölgesinde hissedilen ağrı , nefes darlığı, çarpıntı, baş dönmesi, baş ağrısı, sık idrara çıkarma şeklinde kendini gösteriyor. Daha da önemlisi, tansiyonun çok yüksek olduğu hallerde bile bazı hastalarda hiçbir şikayet olmayabiliyor. Hastalık kolesterol yüksekliği, şeker hastalığı, sigara, şişmanlık gibi kalp damar hastalığına zemin hazırlayan ve ilerlemesini hızlandıran önemli risk faktörlerinden biri olarak gösteriliyor. Doktorlar, yüksek tansiyon tedavisi sırasında diğer risk faktörlerinin de olup olmadığının araştırılması gerektiğini vurguluyor.
Yüksek tansiyonu normale indirmek için hayatımızda bazı değişiklikler yapmamız gerektiğini anlatan Dr. Süleyman Aktürk , "Yüksek tansiyona karşı mücadelede atılacak en önemli adım, fazla kilolar varsa vermek ve yediklerinizi kontrol altına almaktır. Bunun için az tuzlu yemeniz ve katı yağlı yiyeceklerden kaçınmanız, porsiyonlarınızı küçültmeniz etkili bir önlem olacaktır." tavsiyesinde bulunuyor. Bununla birlikte yapılacak diyetin; meyve, sebze ve katı yağ içeriği azaltılmış süt ürünlerinden zengin olması da tansiyonun normale dönmesine katkıda bulunuyor. Düzenli spor yapma, sigara ve alkolü terk etmek de yüksek tansiyonu kontrol altına almaya yardımcı olan diğer faktörler.
Yaşam biçiminizde yapacağınız bu değişikliklere karşın kan basıncınız hâlâ yüksekse veya tansiyonunuz yalnızca bu önlemlerle normale dönmüyorsa ilaç tedavisi öneriliyor. Uzmanlar ilaç tedavisinde kullanılacak ilaçların cinsi, dozu ve çeşitliliğinin tamamen doktor kontrolünde alınması uyarısında bulunuyor.
Yüksek tansiyonun oluşmasındaki faktörler
Kalıtım: Ailesinde yüksek tansiyon hastası bulunan kimselerde hipertansiyon gelişme riski yüksektir.
Yaş: Yüksek tansiyon genellikle 35 ile 50 yaşları arasında ortaya çıkar. Ancak bu hastalık daha genç yaşlarda da gelişebilir.
Cinsiyet: Yüksek tansiyon 50 yaşından küçük erkeklerde, kadınlara göre daha sık görülür. 50 yaş üstünde ise kadınlarda erkeklere göre sıklığı artar.
Şeker hastalığı: Şeker hastalarında yüksek tansiyonun ortaya çıkma riski, şeker hastası olmayanlara göre daha fazladır.
Değiştirilebilir faktörler
Şişmanlık: Fazla kilolar, kan basıncı üzerinde olumsuz rol oynayarak yüksek tansiyona zemin hazırlar. Bu yüzden fazla kiloların verilmesi, kan basıncının normal düzeye indirilmesine büyük ölçüde yardımcı olur.
Sigara: Sigara, yüksek tansiyonun damarlar üzerindeki zararlı etkilerini hızlandırır.
Tuz: Yüksek kan basıncı, tuzlu yiyeceklerle daha da yükselir .
Stres: Aşırı sıkıntılı bir yaşam biçimi, yüksek tansiyonun ortaya çıkması için zemin hazırlar.
Hareketsizlik: Düzenli yapılan egzersiz ve spor, yüksek tansiyonun kontrol altına alınmasını kolaylaştırır.
Alkol: Aşırı miktarda alınan alkol, damar sağlığı üzerinde olumsuz etkide bulunur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder