23 Ocak 2012 Pazartesi

ZAYIFLAYAN ÇOCUĞA DİKKAT


Haberi YazdırYazdır Haberi YollaYolla | Arşive Ekle Yaşam 

'Şeker'li hayatlar...(2)
'Şeker'li hayatlar...(2)
Çocuğunuz ateşli bir hastalık sonrasında aniden kilo kaybettiyse, geceleri altını ıslatmaya başladıysa, fazla susuyorsa hemen şeker kontrolü yaptırın
Zayıflayan çocuğa dikkat
Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık, diyabetle ilgili olarak sorularımızı yanıtlamaya devam ederken, şeker hastası anne adaylarına aydınlatıcı bilgiler verdi, çocuklarda diyabeti anlattı.
Kaç tip diyabet vardır?
1-Tip-1 diyabet: 0-30 yaş arası
2-Tip-2 diyabet
3-Gebelik diyabeti
4-IGT (Glikoz tolerans bozukluğu
5-Hipoglisemi (düşük şeker)
Tip-1 diyabet nedir?
Bu diyabet türü 0 ile 30 yaş arasında görülüyor ve en çok 0-14 yaş arasında ortaya çıkar. Bu yaşlar buluğ çağlarıdır ve vücutta birçok değişiklik olur. 0-5 yaş arasında şeker hastalığı nadir görülür, oranı 10 bin çocukta 1'dir. Beş ile yedi yaş arasında ise görülme sıklığı 5 binde 1'e düşer. Ama yedi ile 14 yaş arasında 2 bin 500'de 1'e düşer. Özellikle kız çocuklarında buluğ çağı önemlidir ve bu dönemde erkeklere oranla daha fazla şeker vakalarına rastlanır. Bu dönemlerde yani okul çağı içinde çocukların virütik enfeksiyonlarla karşılaşma ihtimalleri de yüksektir.
Kabakulak, kızamık, boğmaca gibi ateşli hastalıklarda virüs pank- reasa giderek burada tahribat yapar ve pankreas da bu tahribat sonucunda insülini kestiği için şeker hastalığı ortaya çıkar. Bu nedenle sonbahar mevsimlerinde ateşli hastalıkların başlamasıyla şeker hastalıklarında da artış olur.
Çocukluk şekerleri çok ağır şekilde başlar. Şeker koması şeklinde bir tablo izler. Çocuğun ani kilo kaybetmesi, birdenbire halsiz olması, iştahsız olması belirtiler arasındadır. Çocuk gece yatağını ıslatmaya başlar. İki yaşında bezden kesilmiştir ama dört-beş yaşında birdenbire yine bezlenme ihtiyacı hissedilir. Bu da anne-babanın anlaması için çok büyük bir belirtidir. Bu çocuklar doktora geldikleri zaman genellikle kan şekerleri 300-400 miligramın üzerindedir. İdrarlarında şeker ve aseton vardır.
O zaman Tip-1 diyabetin teşhisi için ailelerin biraz uyanık olup sürekli çocuklarını izlemesi mi gerekiyor?
Özellikle ailede diyabet varsa kalıtımsal etki de göz önünde bulundurularak çocuklara hiç olmazsa senede bir kez tarama yaptırılması gerekir. Şeker çıktığı zaman çocuğu getirince iş işten geçmiş oluyor.
Çocuk devamlı insüline bağımlı yaşamak zorunda kalıyor. Ama çocuk daha önceki yaşlarda diyabet kontrolü altına girerse ve düzenli bir beslenme uygulanırsa beş yaşında değil 25 yaşında şeker hastası olur.
Tip-2 diyabet nedir?
İleri yaşlarda görülür ve belirtileri çok az olduğu için sinsice ilerler. Mesela hasta göz şikâyetiyle doktora gitmiştir. Göz doktoru gözdeki kanamalardan şüphelenmiş ve şeker tahlili istemiştir ve hastalık bu şekilde teşhis edilmiştir. Ancak bu hastalarda şeker çıktığı zaman çoğu kez diyabetin komplikasyonları da birlikte gelir. Mesela hastanın gözü bozulmuştur, koroner damar hastalıkları vardır, böbrek hastalıkları vardır, kan yağları yüksektir ve şişmandır. Bütün bunlar Tip-2 diyabetin gizli devreden geçtiğini ve gizli devrenin erken anlaşılamadan hastanın bu duruma girdiğinin işaretidir. Tip-2 diyabetlerin mutlak suretle bir evveliyatının da olduğunu düşünmek gerekir. Tip-2 diyabetlilerin yüzde 60-65'i kadındır. Yüzde 30-35'i erkektir. Erişkin yaştaki kadınlar daha çok şekere yakalanır.
Gebelik diyabeti nedir?
Gebe oluncaya kadar şekerin normal olmasına rağmen gebelikle birlik-te şekerin çıkmasıdır. Bu hem annenin sağlığı hem de doğacak çocuğun
ileride diyabet olma riski açısından çok önemlidir. Gebe kalmadan önce veya gebeliğin ikinci-üçüncü ayına kadar devamlı şeker kontrolü yapılması gerekir. Gizli diyabet varsa bu kontroller sırasında ortaya çıkar. Gebelik diyabeti 100 gebeden 5'inde ortaya çıkar. Bu beş gebenin yüz de 30'u ileride şeker hastası olur.
Gebelikte insülin nasıl verilir?
  • Doktorlar genellikle gebe bir kadına en azından günde iki insülin enjeksiyonu yapılmasını önermektedir. Bu enjeksiyonlar, bebeğin sağlığını korumak ve iyi bir kan şekeri kontrolü sağlamak açısından şart.

  • Enjeksiyonlarınızı zamanında yapmanız çok önemli.

  • Her gün kullandığınız insülin miktarı, gebeliğiniz süresince, özellikle de gebeliğinizin ikinci yarısında muhtemelen artacaktır.
    Gebelikte düşük şeker
    Hipoglisemili (şeker düşüklüğü) bir gebenin kan şekerini mümkün olduğunca normale yakın tutması gerekiyor. Kan şekerinin düşmesiyle hipoglisemi atağına bağlı olarak baş dönmesi ve bayılma görülebilir. Yanınızda daima tatlı bir yiyecek bulundurun ve yukarıda saydığımız belirtileri hissettiğinizde yeyin. Eğer hipoglisemi atakları sık sık geliyorsa o zaman insülin dozunu değiştirmek gerekir.
    Şeker hastası annelerin bebekleri normal bebeklere oranla daha büyük olabilir. Bu durumda doğumunuzun sezaryenle yapılması gerekebilir. Doğum sırasında kan şekeri düzeyiniz birçok kez ölçülmüş ve gereksinim duyduğunuz miktarda insülin enjeksiyonu yapılmış olacaktır. Damar yoluyla glikoz solusyonu da verilebilir.
    Bebekte diyabet riski
    Birçok kadın, çocuğunun diyabetli olacağından kaygılanır. Oysa bu son derece düşük bir olasılık. Sağlıklı bir çiftin çocuğunda diyabet görülme oranı binde 1. Daha çok baba tarafında olmak üzere çiftlerden biri insüline bağımlı Tip-2 diyabetliyse, çocukta da bu hastalığın görülme riski yüzde 2-6. Hem anne hem babada diyabet varsa çocuğun şeker hastası olma ihtimali yüzde 30'lara kadar çıkar.


    'İnat ettim doğurdum'
    Tiyatrocu Füsun Erbulak, insüline bağımlı yaşayan Tip-1 diyabetli bir anne. İlk iki bebeği yaşamamış, ancak doktor kontrolüyle kızı Sevinç'e kavuşmuş.
    Siz kızınızı doğurmadan önce diyabetli miydiniz?
    Evet diyabetliydim. 1966 yılında ilk oğlumu doğurdum. Ölü olarak dünyaya geldi. Akabinde 1969'da ikinci oğlumu dünya getirdim. O da iki gün yaşadı. Bu kötü tecrübelerin ardından Danimarka'ya gittim. Konuştuğum bir uzman, 'Çocuğu doğurduktan sonra yaşatmak değil doğana kadar çok özenli bir şekilde kontrol etmek önemlidir' dedi.
    Hangi tip diyabetlisiniz, hastalık hayatınızı nasıl etkiledi?
    Tip-1 diabetliyim, yani insüline bağlı olarak olarak yaşıyorum. Erken yatmak, düzenli yaşamak her gün belirli saatlerde yemek, iğne olmak gerekiyor. Ben bunlara pek uymadım açıkçası, bir tek gözlerimi altı ayda bir kontrol ettirdim.
    Şeker hastası olduğunuzu nasıl öğrendiniz?
    Çok aşırı yemek yiyip acıkarak, sık sık idrara çıkıp deli gibi su içerek öğrendim. O zaman 17 yaşındaydım. Ama ailemde böyle bir bilinç olmadığı için biz bunun farkına varamadık. Çok zayıfladım adeta iğne ipliğe döndüm. Tabii ben zayıfladım diye çevremdekiler şişmanlamam için tatlı yediriyorlardı. Bir gün banyoda bayılır gibi oldum. Sonra başka bir hastalık için doktora gidince annem çok idrara çıktığımı ve çok sususadağımı anlattı. Doktor bunun üzerine şeker tahlili istedi. Tahlil sonucuna göre şekerim 809'du. Hastaneye yatırdılar. Ama ben sıkılıp hastaneden kaçtım. Celal Öker isimli bir doktorum vardı. Bana iğne yapmayı öğretti. O zaman böyle dolmakalem şeklinde iğneler yoktu. Bir süre sonra tiyatroda çalışmaya başlamıştım ve orada Altan Erbulak ile tanıştım. O benim için büyük şans oldu. Çünkü benim iğnelerimi yapmaya başladı.
    Hastalık sanat hayatınızı etkiledi mi?
    Annem tiyatrocu olmamı istemiyordu. Hastalığımı bahane ederek bu işi yapamayacağımı öne sürdü. Celal Öker de şeker hastası yüzücülerin, balerinlerin olduğunu söyledi. 'Kişi kendini iyi idare ederse diyabet hiçbir şeye engel değil' dedi.
    Kızınız doğmadan önce kont-rol altında mıydınız?
    Bu kez işi şansa bırakmamaya karar verdim. Hamilelik öncesinde başlayan doktor kontrolleri hamilelik sonrasında da devam etti.
    Bir bebek taşıyor olmanız sağlığınızı etkiledi mi?
    Benim bütün hamileliklerim son derece normal geçti. Kendimle ilgili hiçbir sorunum olmadı. Hatta aşermek bile olmadı.
    Galiba doğum yaptıktan sonra hem kendinize hem çocuğa dikkat etmeniz gerekiyor.
    Bebeğin topuğundan sık sık kan alındı ve şekeri olup olmadığı araştırıldı. Ama içimde hep bir korku vardır. Biraz fazla tatlı yese üzülürüm. Vitaminlerini düzenli olarak kullanmasına hayatım boyunca özen gösterdim. Meyve ve sebzeağırlıklı bir beslenme uyguladım. Sakıncalı olan yağ, şeker gibi şeylerden onu uzak tutmaya özen gösterdim. Ateşli hastalıklar geçirdiğinde hep dikkatli oldum ve şeker kontrollerini yaptırdım.
    Diyabetli olduğu için anne olamayanlara tavsiyeniz var mı?
    Korkmasınlar. Bir kez kötü bir şey yaşadık diye vazgeçmesinler. Hamilelik sıkıntılı bir dönem. Her anne dokuz ayı sıkıntıyla geçiriyor, ama diyabetli anneler daha büyük sıkıntı yaşıyor. Ben de zorluklar yaşadım. Bebeğim birkaç saat hareket etmese hemen doktora giderdim.
    Ama siz hiç yılmadınız...
    Evet inadına üstüne üstüne gittim. Çünkü bir çocuk sahibi olmayı çok istemiştim. Ben şekerli anne adaylarına üstesinden gelebileceklerini söylemek istiyorum. Ne kadar genç doğum yaparlarsa o kadar iyi olur diye düşünüyorum. Çünkü yaşla birlikte şekerin tahribatları da artıyor. Bir de dikkat edilmesi gereken bir husus da doğum yaparken kadın doğum uzmanı ile birlikte bir diyabet uzmanının da bulunması.


    Anne adaylarına öneriler

  • Eğer bir bebek sahibi olmak istiyorsanız önceden doktor kontronüne girin. Gebeliğin ilk haftalarında kan şekeri düzeyiniz bebeğin gelişimini etkileyebilir.

  • Gebelik planlayan tüm diyabetik kadınlar için önem taşıyan bir nokta da diyabetlerini kontrol altında tutmak için tablet değil insülin kullanmalarıdır.

  • Kan şekeri ölçümleri hem sizin hem de bebeğiniz için yararlı.

  • Gebelik süresince yeterli miktarda protein, demir, D vitamini ve kalsiyum içeren sağlıklı ve dengeli bir diyet uygulamaya çalışın. Bol lifli, az şekerli ve az yağlı besinler öneriliyor. Gebelik süresince 10-13 kilo almalısınız.

  • Gebelik diyabeti sırasında kan şekerini diyetle kontrol etmek mümkün olmaz. Bu tip hastalara insülin tedavisi uygulanır.

  • Gebelik diyabeti şeker hastalığı konusunda yüksek risk altında olduğunuzun erken bir göstergesi olabilir. Bebeğiniz doğduktan sonra da kilonuza dikkat etmelisiniz.
    * * * * * * * * * * * *

  • Hiç yorum yok: