'Şeker'li hayatlar...(5)
Şekerin yüksekliği kadar düşüklüğü çok tehlikeli. Aç kalındığında fenalık hissi ve bayılmaya yol açan düşük şeker, yani 'reaktif hipoglisemi' diyabetin 'ayak sesi' 06/02/2003 (11680 kişi okudu)
Ferhan Kaya POROY (Ar�vi)
Çok düşerse bayıltır
Türk Diyabet Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık, şeker hastalığı konusunda bilgi vermeye devam ederken, düşük şekere karşı uyarıda bulundu.
Tatlı yiyen şeker hastası olur mu? Çok tatlı yemekle şeker hastası olmak arasında doğrudan bir bağlantı var mı?
Tatlıyı çok yemek ve tatlıyı çok sevmek kan şekerinin düşüklüğüne bağlıdır. Bir insan kan şekeri düşünce canı tatlı ister. Biraz öğle yemeğini geciktirirseniz bir bakarsınız bir başağrısı olur hemen bir tatlı veya bir şekerli çay içildiğinde insan rahatlar. Ama her tatlıyı seven ve yiyen şeker hastası olacak diye bir kural yoktur.
Düşük şeker, yani hipoglisemi nedir?
Düşük şeker bir hastalıktır ve çok yaygındır. Eskiden bunun üzerinde pek durmazdık ama son 10 yıldan beri bize müraacat eden hastaların 100'ünden 20'sinde hipoglisemiye rastlıyoruz. Bu çok büyük bir rakamdır. Hipoglisemi kan şekerinin 70 miligramın altına düşmesidir. 70-110 bizim normal kabul ettiğimiz değerlerdir. Ancak bu rakamın altına düştüğüne sorunlar çıkmaya başlar. Bu hastaların tokluk şekerleri (yani yükleme yapıldıktan sonra) 45-50'nin altına düşer. Buna reaktif hipoglisemi diyoruz.
Peki düşük şeker neden olur?
Şeker hastalığına gidecek hastaların başlangıç belirtisidir. Şeker hastalığına yakalanmadan birkaç sene evvel bu gibi sorunlar ortaya çıkabilir. İkincisi pankreas bezinin fazla insülin salgılamasından olur. Pankreas bezi bir tükürük bezidir. Nasıl ağzımızın içinde tükürük salgılanıyorsa, pankreas da insülin salgılar. Üçüncüsü genç hanımlarda görülen sinirsel hipoglisemidir. Bunların yüzde 30-35'i ileride şeker hastası olur. Yüzde 60'a yakını önlem alırsa düzelir. Geri kalan yüzde 20 ise ömür boyu devam eder.
Hipoglisemi hastasında ne gibi belirtiler olur?
Hastaları çok rahatsız eden bir tablo izler. El ayak titremesi, ter boşanması, bayılma görülür. Mesela bir yere gider, pasta ikram edilir.
Üzerine bir de limonata içer ve yarım saat sonra ter basar, olduğu yere
yığılıp kalır. Çünkü hipoglisemiyle birlikte tansiyon düşmesi de görülür. Bu durumlarda hastanın kan şekerine bakıldığında 20 veya 30'a düştüğü görülür. Bu kadar acil ve şiddetli tabloyla gelişir. Bu nedenle hipoglisemi hastaları da tıpkı şeker hastası gibi tedavi ediliyor. Şeker tamamen kesiliyor. Şekeri kesince bu reaksiyon ortadan kalkıyor. Şeker
azalınca pankreas uyarılmıyor. Pankreas uyarılmayınca da insülin salgılanmıyor ve şeker düşmüyor.
Yapay tatlandırıcıların kullananlara zararı var mı?
Yapay tatlandırıcıların kötü bir hastalığa neden olduğu bugüne kadar hiç ortaya çıkmadı. Sakarin yani ilk üretilen yapay tatlandırıcı 145 yıldan beri kullanılıyor. Ondan sonra siklamatlar ve aspartamlar çıktı. Ancak bunların hiçbirinin kötü bir hastalığa neden olduğu görülmedi.
Yalnız hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde bazı bulgular elde edildi.
Mesela 60 gram ağırlığındaki bir sıçanın gıdaları içine 200 gram tatlandırıcı konuldu. 10 gün sonra hayvanın idrar kesesinde kanser hücrelerine rastlandı. Ancak hayvanın ağırlığı 60 gram ve ona günde 200 gram tatlandırıcı veriyorsunuz. Aynı şekilde hayvan kendi ağırlığının üç misli aspirin de yese, yine hastalanacak. 60 kiloluk bir şeker hastasının günde 180 kilo yapay tatlandırıcı tüketmesi de mümkün değildir. Bu nedenle yapay tatlandırıcıların kanser yapma ihtimali de söz konusu olmaktan çıkar.
Her şişman diyabet riski taşır mı?
Şişmanların şeker hastalığına yakalanma oranı yüzde 25'tir. Eğer
kilo vermezlerse 100 şişmandan 25'inde pankreasın tükenmesine bağlı olarak şeker hastalığı görülür.
Türkiye'nin en tatlı aşçısı
Ekranların tombul aşçısı Ümit Sevinç, yemek zevkiyle diyabeti birlikte taşıyan bir isim. Sevinç, Türk Diyabet Cemiyeti'nin dergisine konuştu.
Diyabetle ne zaman tanıştınız?
13 yıldır diyabet hastasıyım. Ailede şeker var. Doğuştan kiloluyum diyebilirim. Şişmanlığımın şekere etkisi olduğunu düşünüyorum ama şimdilik şekerle ilgili çok büyük bir sorun yaşamadım. Bunun nedeni de düzenli olarak kontrollerimi yapmam ve doktorumun verdiği ilaçları kullanmam olsa gerek.
Hastalığınızı nasıl anladınız?
Çok enteresan oldu. Susamıştım, bir bardak su içtim ama bardağı elimden bırakmadan yine susadım. Ama sanki suyu içen ben değildim. Bitmek bilmeyen bir susuzluğum vardı. En sonunda bidonu kafama diktim. Ama o gün anladım ki bir acayiplik var. Doktora gittim ve diyabetli olduğumu öğrendim.
Diyet yapıyor musunuz?
Diyet yapmıyorum. Benim diyetim tatlı yememek. Çok tatlı istersem de biraz yerim.
Kilo vermeyi düşünüyor musunuz?
Çok düşündüm, birçok kez kilo da verdim ama sonra yine aldım. Ben aşırı olmamak kaydıyla yediğim her şeyden biraz kısarak diyet yapmayı tercih ediyorum.
Hastalara mesajınız var mı?
Diyabetliyim diye kendilerini sıkıntı içine sokmasınlar. Herkes kendi ölçülerine göre diyet yapsın. Eğer canları bir şeyi çok isterse bir çatal da olsa yesinler.
Hipoglisemi diyeti
Yasak besinler
Sanayi şekeri, şekerden yapılmış gıdalar, aşırı şekerli meyveler (üzüm, incir, muz, kavun, hurma)
Kısıtlı besinler
Hamur işleri, nişastalılar ve taneli yumru sebzeler (patates, yer elması), (bunlar aynı öğün ve günde olmamak şartıyla ölçülü miktarda yenebilir). Meyve suyu içilmemeli, meyveler kabuklarıyla yenmelidir. Pirinç yerine bulgur tercih edilmelidir.
Serbest besinler
Yeşil yapraklı sebzeler ile taneli ve yumru sebzelerin her türü (nohut, kurufasuyle, bakla, bezelye), süt, yoğurt, peynir ile et, balık ve tavuk grubunun yağsız olanları yenebilir.
Nasıl beslenmeli?
Beslenmenin esası, sık sık yemek, az yemek ve 4 saatten fazla aç kalmamak, mide barsak sistemini çabuk terk eden sıvılar yerine, lif ve selülozu bol besinleri seçmek yararlıdır.
Hipoglisemi oluştuğunda...
Düşen şekeri yükseltmek için tatlı yerine meyve ve lifli gıdalar (havuç, elma) yemek gerekir. Yemek sayısını günde beş-altı öğüne çıkarmak da faydalı.
Yaşlılıkta hipoglisemi
Düşük kan şekeri yaşlılıkta belirgin şekilde kendini hissettirir. Üstelik düşük şekere bağlı baş dönmeleri sonucu kırıklar da meydana gelebilir. Düşük şeker durumunda ilk oluşan savunma mekanizmalarından biri böbrek üstü bezinden adrenalin salgılanması. Adrenalinin kan şekerini yükseltici etkisi yanında kan basıncını yükseltici, kalp hızını artırıcı ve bazı damarlarda daraltıcı etkisi var. Zaten damarlarında daralma ve sertleşmeler
varsa bunun sonucunda kalp krizi veya felç görülebilir.
Diyabetlinin ağız sağlığı nasıl olmalı?
Diyabetli hastalarda hastalığa özgü belirtilerin yanı sıra ağız belirtileri
de görülür. Bunlar nefeste aseton kokusu, ağız kenarında çatlamaya eğilim ve yanma duygusu. Tükürük akışında azalma görülür. Hastanın savunma mekanizmasında ortaya çıkan yetersizlikler ve dolaşım bozukluğuna bağlı dişeti iltihapları, apse, diş eti kanamaları görülür. Bu nedenle diyabetli hastalar her altı ayda bir diş hekimine muayene olmalı. Çürük dişler enfeksiyona neden olur. Enfeksiyonlar da şekeri yükseltir.
İnsülin pompaları
Diyabettedavisinde amaç, yaşam boyu iyi glikoz kontrolü sağlamak. Kan şekeri normal sınırlarda seyreden diyabetlilerde komplikasyon ris-ki yüzde 40-70 oranında azalır. Diyabet tedavisinde kan şekerini belirli bir seviyede tutmak için insülin kullanılır. Bu da ya iğneyle ya da pompayla yapılır.
Ancak iğneyle uygulanan insülin tedavisinde gün içinde ve gece yarısında şeker düşmeleri ortaya çıkabilir. İnsülin pompası ise sürekli cilt altı insülin salgısı vererek vücuttaki insülini hep belirli bir seviyede tutar. İnsülin pompaları henüz Türkiye'de satılmıyor.
Solunabilen insülin
ABD'de 10 merkezde Tip-1 diyabet hastalarında solunabilen (tıpkı astımı olan hastaların kullandığı aletler gibi) insülin tedavisi uygulandı.
Bir grup hasta yemek öncesi insülinli havayı soludu ve gece yatmadan önce uzun etkili insülini enjekte etti. Bir grup da her zamanki yoğun insülin tedavisini uyguladı.
12 hafta sonunda her iki gruptaki kan şekeri ayarları eşdeğerdi. Solunan insülin akciğerlerde herhangi bir yan etki oluşturmamıştı.
Araştırma sonucuna göre astım ilacı gibi ağızdan solunan insülin akciğerdeki odacıkların yüzeyiyle temas ederek buradan emilip kana karışıyor.
* * * * * * * * * *
YARIN: Diyabet ve spor |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder